Hollanda'da Hocalı Katliamı kurbanları anıldı
Editör: Hollanda Postası
24 Şubat 2025 - 14:39
Hollanda’da Hocalı Katliamı kurbanları anıldı
HOLLLANDA’DA, Ermeni güçlerin 26 Şubat 1992’de yaptığı katliamın 613 kurbanı anıldı. Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneğince Lahey kentindeki Hocalı Soykırım Anıtı önünde düzenlenen anma programına, aralarında MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Prof.Dr.İlyas Topsakal, Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliğinden Elçi- Müsteşar Pınar Gülün Kayseri, Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosu Sevgi Kısacık, Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği eski İletişim Müşaviri Hüseyin Altınalan’ın da bulunduğu Türk ve Azerbaycanlılardan oluşan grup katıldı.
Saygı duruşu ve Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başlayan programda katılımcılar, Hocalı Soykırım Anıtına çelenk ve karanfiller bıraktı. Duygulu anların yaşandığı programda konuşmalar yapılırken, konuşmaların yapıldığı salon girişinde katliamın resim ve fotoğrafları sergilendi.
Anma programında yapılan konuşmalarda, Hocalı’da hayatını kaybedenler rahmetle anılırken, katliamı gerçekleştirenler lanetlendi.
Programda konuşma yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Prof.Dr.İlyas Topsakal, Hocalı katliamının, sadece Azerbaycan tarihine geçmekle kalmadığını, tüm dünya kamuoyunun hafızasına ve vicdanına kazındığını söyledi.
Topsakal, “Bugün, özellikle dünyanın insan hakları ile ilgili karar veren merkezi olan Lahey’de, Hocalı Katliamı’nda katledilenleri 33.yılında Türkiye’den gelerek andık. İnsanlığa bir şeyler göstermek için buraya geldik. İnsan haklarının ne kadar temel bir gösterge olduğunu anlatmak için buradayız. Bakın, 26 Şubat 1992’de o zamanki Ermeni ordusu, Rusya ordusunun yardımıyla beraber Hocalı köyüne bir baskın düzenlediler ve o baskında 613 kardeşimiz can verdi, katledildi. Bunların çoğu çocuk ve kadındı. Hunharca öldürüldüler, gözlerini oyuldu, karınlarını yarıldı. Hunharca öldürüldüler, katledildiler. Bunla kalmadılar, 1270’den fazla insanı kaçırdılar ve kayıplar. Binlerce kayıp var. Kısacası o dönemde dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şekilde katliam yaptılar. Daha sonra da o zaman ki yetkililer bu katliamın Karabağ’ı boşaltmak için yapıldığını söylediler. Zaten bu katliamdan sonra da milyonlarca kişi korkudan o bölgeden Bakü ye kaçma zorunda kaldılar, yerlerinden edildiler. Düşünebiliyor musunuz, 1 milyon insan çocukları ile birlikte Bakü sokaklarında, 32 yıl boyunca yokluk içerisinde yaşadılar. Karabağ boşaldı ve Ermeniler boşalan evleri temelleri ile birlikte yıktılar, bölgeyi yerle bir ettiler. Orada insan katliamın yanında bir kültür katliamı da gerçekleştirdiler. Medeniyet katliamı yaptılar! Peki, batı buna ne dedi? Türkiye, Azerbaycan, Pakistan ve Bosna Hersek haricinde hiçbir ülke bunu görmek istemedi. Buradaki zulme sessiz kalarak Ermenilere destek oldular. Biz onun için Avrupa’nın merkezi olarak bilinen Lahey’e geldik. Avrupalılar ne demişti? Dünya’daki hak ve hukuku korumak için Lahey’de bu kurumları kurduklarını söylediler. Peki, nerede bu hak hukuk? Şimdi ben de buradan, Lahey’den ‘Bu insanların hak ve hukukunu koruyor musunuz?’ sorusunu onlara sormak istiyorum. Sadece Karabağ’da değil! Irak’ta, Suriye’de, Doğu Türkistan’da, Ürdün’de, Gazze’de binlerce Müslüman, çocuk, kadın katlediliyor, bunu seyrediyor ve bunu görüyoruz. Evet, bunlar televizyon ekranlarından söyleniyor ama asıl bunu dünyaya hak hukuk dağıtılan yer olan Lahey’de söylemek gerekir. Ben buradan, Hollanda başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde bu katliamlara isyan eden ve sokağa çıkan öğrencilere teşekkür etmek istiyorum. Bunu da insan haklarını korumak için yapıyorlar.
Ben şöyle söylüyorum; yıllarca katliam devam ediyor. Avrupa ve bu kurumlar bu olup bitenlere kayıtsız kalıyor. Dünyanın böyle geleceği olamaz. Dünya’da birey olarak, insan olarak ve devlet olarak hepimiz bunlardan sorumluyuz. Lahey merkez olarak sorumluluklarımızı yerine getirmezsek, bu insanlığın sonunu getirir, hiç iyi bir şey değil. Bunu açıkça söylemek gerekir. Hak hukuk olmazsa, bu dünya yok olup gider. Hukuki anlamda dünyanın merkezi olarak gördüğümüz Lahey’den tüm bunları dile getirmek lazım. Sadece bizler değil, dünya sorumlu olması lazım. Dünya’da yaşayan her insan, her birey iyiliğe iyilik, kötülüğe kötülük diyebilmesi lazım. Bunu söyleyemiyor insanlar. Suçlular, kahraman gibi gezmemeli” ifadelerini kullanarak dünyaya Lahey’den önemli mesajlar verdi.
Programda konuşmacılar arasında yer alan Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliğinden Elçi-Müsteşar Pınar Gülün Kayseri ve Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği eski İletişim Müşaviri Hüseyin Altınalan’da konuşmalarında hayatını kaybedenleri rahmetle anıp, katliamı yapanları lanetlediler.
HOLLLANDA’DA, Ermeni güçlerin 26 Şubat 1992’de yaptığı katliamın 613 kurbanı anıldı. Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneğince Lahey kentindeki Hocalı Soykırım Anıtı önünde düzenlenen anma programına, aralarında MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Prof.Dr.İlyas Topsakal, Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliğinden Elçi- Müsteşar Pınar Gülün Kayseri, Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosu Sevgi Kısacık, Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği eski İletişim Müşaviri Hüseyin Altınalan’ın da bulunduğu Türk ve Azerbaycanlılardan oluşan grup katıldı.
Saygı duruşu ve Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başlayan programda katılımcılar, Hocalı Soykırım Anıtına çelenk ve karanfiller bıraktı. Duygulu anların yaşandığı programda konuşmalar yapılırken, konuşmaların yapıldığı salon girişinde katliamın resim ve fotoğrafları sergilendi.
Anma programında yapılan konuşmalarda, Hocalı’da hayatını kaybedenler rahmetle anılırken, katliamı gerçekleştirenler lanetlendi.
Programda konuşma yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Prof.Dr.İlyas Topsakal, Hocalı katliamının, sadece Azerbaycan tarihine geçmekle kalmadığını, tüm dünya kamuoyunun hafızasına ve vicdanına kazındığını söyledi.
Topsakal, “Bugün, özellikle dünyanın insan hakları ile ilgili karar veren merkezi olan Lahey’de, Hocalı Katliamı’nda katledilenleri 33.yılında Türkiye’den gelerek andık. İnsanlığa bir şeyler göstermek için buraya geldik. İnsan haklarının ne kadar temel bir gösterge olduğunu anlatmak için buradayız. Bakın, 26 Şubat 1992’de o zamanki Ermeni ordusu, Rusya ordusunun yardımıyla beraber Hocalı köyüne bir baskın düzenlediler ve o baskında 613 kardeşimiz can verdi, katledildi. Bunların çoğu çocuk ve kadındı. Hunharca öldürüldüler, gözlerini oyuldu, karınlarını yarıldı. Hunharca öldürüldüler, katledildiler. Bunla kalmadılar, 1270’den fazla insanı kaçırdılar ve kayıplar. Binlerce kayıp var. Kısacası o dönemde dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şekilde katliam yaptılar. Daha sonra da o zaman ki yetkililer bu katliamın Karabağ’ı boşaltmak için yapıldığını söylediler. Zaten bu katliamdan sonra da milyonlarca kişi korkudan o bölgeden Bakü ye kaçma zorunda kaldılar, yerlerinden edildiler. Düşünebiliyor musunuz, 1 milyon insan çocukları ile birlikte Bakü sokaklarında, 32 yıl boyunca yokluk içerisinde yaşadılar. Karabağ boşaldı ve Ermeniler boşalan evleri temelleri ile birlikte yıktılar, bölgeyi yerle bir ettiler. Orada insan katliamın yanında bir kültür katliamı da gerçekleştirdiler. Medeniyet katliamı yaptılar! Peki, batı buna ne dedi? Türkiye, Azerbaycan, Pakistan ve Bosna Hersek haricinde hiçbir ülke bunu görmek istemedi. Buradaki zulme sessiz kalarak Ermenilere destek oldular. Biz onun için Avrupa’nın merkezi olarak bilinen Lahey’e geldik. Avrupalılar ne demişti? Dünya’daki hak ve hukuku korumak için Lahey’de bu kurumları kurduklarını söylediler. Peki, nerede bu hak hukuk? Şimdi ben de buradan, Lahey’den ‘Bu insanların hak ve hukukunu koruyor musunuz?’ sorusunu onlara sormak istiyorum. Sadece Karabağ’da değil! Irak’ta, Suriye’de, Doğu Türkistan’da, Ürdün’de, Gazze’de binlerce Müslüman, çocuk, kadın katlediliyor, bunu seyrediyor ve bunu görüyoruz. Evet, bunlar televizyon ekranlarından söyleniyor ama asıl bunu dünyaya hak hukuk dağıtılan yer olan Lahey’de söylemek gerekir. Ben buradan, Hollanda başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde bu katliamlara isyan eden ve sokağa çıkan öğrencilere teşekkür etmek istiyorum. Bunu da insan haklarını korumak için yapıyorlar.
Ben şöyle söylüyorum; yıllarca katliam devam ediyor. Avrupa ve bu kurumlar bu olup bitenlere kayıtsız kalıyor. Dünyanın böyle geleceği olamaz. Dünya’da birey olarak, insan olarak ve devlet olarak hepimiz bunlardan sorumluyuz. Lahey merkez olarak sorumluluklarımızı yerine getirmezsek, bu insanlığın sonunu getirir, hiç iyi bir şey değil. Bunu açıkça söylemek gerekir. Hak hukuk olmazsa, bu dünya yok olup gider. Hukuki anlamda dünyanın merkezi olarak gördüğümüz Lahey’den tüm bunları dile getirmek lazım. Sadece bizler değil, dünya sorumlu olması lazım. Dünya’da yaşayan her insan, her birey iyiliğe iyilik, kötülüğe kötülük diyebilmesi lazım. Bunu söyleyemiyor insanlar. Suçlular, kahraman gibi gezmemeli” ifadelerini kullanarak dünyaya Lahey’den önemli mesajlar verdi.
Programda konuşmacılar arasında yer alan Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliğinden Elçi-Müsteşar Pınar Gülün Kayseri ve Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği eski İletişim Müşaviri Hüseyin Altınalan’da konuşmalarında hayatını kaybedenleri rahmetle anıp, katliamı yapanları lanetlediler.
FACEBOOK YORUMLAR